Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
“Sonuç” tek başına bir hedef olamaz... “Süreç” de sonuca dahildir çünkü insan zaten yoldayken büyür, final çizgisinde birdenbire gelişmez. O final ipini göğüsleyip ustalıklarıyla zirvelere çıkanlar da uzun yollar boyunca büyüyüp gelişerek geldiler. Zirvede birden bire çiçek açmadılar.”
Reklam
“Sonuç” tek başına bir hedef olamaz... “Süreç” de sonuca dahildir çünkü insan zaten yoldayken büyür, final çizgisinde birdenbire gelişmez. O final ipini göğüsleyip ustalıklarıyla zirvelere çıkanlar da uzun yollar boyunca büyüyüp gelişerek geldiler. Zirvede birden bire çiçek açmadılar.
“Sonuç” tek başına bir hedef olamaz... “Süreç” de sonuca dahildir çünkü insan zaten yoldayken büyür, final çizgisinde birdenbire gelişmez. O final ipini göğüsleyip ustalıklarıyla zirvelere çıkanlar da uzun yollar boyunca büyüyüp gelişerek geldiler. Zirvede birden bire çiçek açmadılar.
“Sonuç” tek başına bir hedef olamaz... “Süreç” de sonuca dahildir çünkü insan zaten yoldayken büyür, final çizgisinde birdenbire gelişmez. O final ipini göğüsleyip ustalıklarıyla zirvelere çıkanlar da uzun yollar boyunca büyüyüp gelişerek geldiler. Zirvede birden bire çiçek açmadılar.
Gazi'nin vizyonunda Türkiye'yi çağdaş uygarlık düzeyinin ötesine taşımak asıl hedefti. Sadece vatanın işgalden kurtarılması ona göre yeterli olamazdı. Asıl olan, yüzyıllardır ihmal edilmiş bu halkın beyinlerindeki kelepçeleri söküp atmak, yapılacak olan devrim nitelikli reformlarla bilgi düzeyini olması gereken çağdaş düzeye çıkarmaktı. Artık uluslar süngüyle değil, kalemle, bilgiyle ayakta durabiliyor, güvende olabiliyorlardı. Çünkü kalem süngüden daha güçlü silahlar üretebiliyordu. Eğer Türk Ulusu bunu başaramaz da "bilgi toplumu" olamazsa, kısa bir süre sonra yeniden emperyalistlerin sömürgesi durumuna düşebilirdi. Zira ülkenin jeopolitik konumu dünya durdukça önemini hep koruyacak, birilerinin gözü hep bu topraklarda olacaktı... Yakın silah arkadaşlarıyla ayrı düştükleri nokta işte buydu. Onlar, vatan kurtulduğuna göre, bir iki düzenlemeyle yetinip, her şeyin kaldığı yerden devam etmesinden yanaydılar. Mustafa Kemal ise baştan aşağı her şeyi değiştirmekten, devrim nitelikli reformlardan söz ediyordu. İşte bu temel görüş ayrılığı nedeniyle komutanlar Mustafa Kemal'in zirvede tek başına kalmasını istemiyorlar, O'nun diktatörlüğe kayarak, bu reformları zorla yapmaya teşebbüs edeceğinden çekiniyorlardı. Esasen, yapılacak reformlar konusunda da tam mutabık değildiler. Zaten padişah ve halife yerinde kaldıktan sonra hangi reform yapılabilir, laik düzene nasıl geçilebilirdi ki?
Reklam
O halde, o dönemde bu desteği veren K. Karabekir Paşa ve arkadaşları şimdi neden Mustafa Kemal'in karşısına dikiliyorlardı? Onun bir diktatör olabileceğinden, Meclis'i bir tarafa bırakıp ülkeyi bir demir yumrukla tek başına yöneteceğinden mi kaygı duyuyorlardı? yapılacak son derece radikal reformlar nedeniyle halkın ayaklanıp, bir karşıdevrim yapmasından mı çekiniyorlardı acaba? Belki de! Görülen oydu ki, komutanlar değişimden yanaydılar, ama bir yere kadar... Bu nedenle zirvede bir çatışma kaçınılmaz görünüyordu.
_Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur. _Seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş kişiye entelektüel denir. _Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınları gibi her şeyi delip geçebilirler. _Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere, dertlerin yüzme bildiğini söyle. _Dertten kim öImüş sanki bırak her şey dağınık kaIsın.
Eski Mevlevi dergâhlarında öğrencinin eser çalma hevesine kapılmasını önlemek için, neyin yedi deliğini de bir yıl boyunca delmezlermiş. Böylece neyzen adayları bir sene boyunca sadece temiz ses üfleyebilmeye odaklanırlarmış. Bunu başarabilenler ancak eser üflemeye geçmeyi hak ederlermiş. Bu ders tekniğini günümüz şartlarında uygulamak pek mümkün değil ama şunu bilmek çok kıymetli: “Sonuç” tek başına bir hedef olamaz... “Süreç” de sonuca dahildir çünkü insan zaten yoldayken büyür, final çizgisinde birdenbire gelişmez. O final ipini göğüsleyip ustalıklarıyla zirvelere çıkanlar da uzun yollar boyunca büyüyüp gelişerek geldiler. Zirvede birden bire çiçek açmadılar.
Sayfa 27
"Sonuç" tek başına bir hedef olamaz... "Süreç" de sonuca dahildir çünkü insan zaten yoldayken büyür, final çizgisinde birden bire gelişmez. O final ipini göğüsleyip ustalıklarıyla zirvelere çıkanlar da uzun yollar boyunca büyüyüp gelişerek geldiler. Zirvede birden bire çiçek açmadılar.
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.